DÜNYAYI KURTARAN KADINLARDA ARA

24.11.13

"Menstruasyon Hakkında Her Kadının Bilmesi Gereken 9 Gerçek"



Holysponge Etsy dükkanından 2014 ay takvimi
Sevgili kadınlar,

İtiraf ediyorum, bu blog bir tuzak.

Komposttan doğal şampuanlara bebek bakımından feminizme çeşit çeşit konulara yer vermemizin sebebi aslında farklı ilgi alanlarına sahip kadınları oltaya getirip şu menstruasyon konusunu düşündürmek :) Şaka şaka konuların hepsi aynı derecede önemli; sadece menstruasyon konusu çok daha az konuşulduğu için ağırlık vermek istiyorum.

Tabii bendeniz ne biyolog ne de jinekolog olduğumdan bu konuda bilgim sizinkinden çok da fazla değil. Bu konuda yazılmış bir şey buldum mu mutlaka okumayı, paylaşmayı ve de İngilizce yazıları fırsatım oldukça çevirmeyi seviyorum. Bir süredir de menstruasyon döngümüzü genel hatlarıyla açıklayan bir yazı yazmak lazım diye düşünürken karşıma hazır yazılmışı çıkmasın mı! Hem de balarıları ile ilgili bir sitede olmasın mı!

Efendim biliyorsunuz balarıları, o minik kadınlar, aslında her allahın günü dünyayı kurtarmaktadır. Nasıl mı? Bizim yediklerimizin üçte birini tozlaştırmaları en önemli işlerinden biri ama, genel olarak tüm canlıların hayatlarını sürdürmeleri için de çalışan arıcıklar ekolojik ağın en önemli parçalarındandır. İşte bu dünya tatlısı minik kadınların önemini anlatmak için 2009 yılında Vanishing of the Bees (Arıların Kayboluşu) adlı bir belgesel çeken Maryam Henein’ı oradan tanıyordum. Sonra gördüm ki Maryam sağlıklı yaşamla ilgili akla gelen her şeyin ve herkesin bir araya gelip birbiriyle tozlaşabileceği bir site olsun diyerek Honeycolony.com'u kurmuş. İşte "Menstruasyon Hakkında Her Kadının Bilmesi Gereken 9 Gerçek" başlıklı yazıyla burada karşılaştım. Anea Bogue tarafından yazılan yazının orijinali Eylül 2013'te Huffington Post'ta yayınlanmış. Buyrun...

"Televizyon yıldızı Gia Allemand'ın annesi geçtiğimiz hafta Dr. Phil'e kızının intiharında ‘yoğun premenstrual sendrom (PMS)’un etkili olduğunu söyledi. PMS'un bu trajik olaydaki etkisinin ne düzeyde olduğunu kesin olarak bilmemiz mümkün değil. Ancak bunu duyan birçok kadının içi titremiştir; çünkü çoğumuz adet dönemimizin başlamasından önceki günlerde—hafif sinirlilik ve karbonhidrat isteği ile ıssız bir adaya kaçma arasında değişen—bazı yoğun duygu durumlarına aşinayız.

Aslında menstruasyon döngümüz son derece güçlüdür ve duygu durumumuzu günden güne etkiler. Döngümüzün farklı aşamalarında bazı güçlerimizin yükseldiği de doğrudur. Ne yazık ki çoğumuz menstruasyon döngümüzün inceliklerini ve bu güçlerden nasıl faydalanabileceğimizi iyi bilmiyoruz. Çünkü ergenliğe adım attığımız andan itibaren bu konuda bize çok az bilgi veriliyor. Neden? Çünkü menstruasyon konusu çok eskilere uzanan ve derin kültürel kökleri olan bir tabu.

En kötüsü de bu konuyu konuşmamaya o kadar alıştık ki öylece kabulleniyoruz ve sessizliği kalıcı hale getiriyoruz. Bir konuda sessiz kalınmasının burada bir ‘yanlış’ ya da ‘ayıp’ olduğunu ima ettiğini unutuyoruz. Kız çocukları ve kadınlara cinsiyetlerinin en temel yönlerinden birinin ayıp olduğunu söylediğimizde kendi bedenlerini tanıma, koruma ve sevme arzularını körelttiğimizi fark etmiyoruz.

Ve menstruasyon konusundaki bu sessizlik bizi öldürüyor. Gia Allemand’ın durumunda hormonal olayların anlaşılamaması ve bu konuda konuşamamak gerçek anlamda onun hayatına mal olmuş olabilir. Birçokları içinse bu sessizlik kendimize güvenimizi, bedenlerimizi onurlandırma ve onlar için mücadele etme arzumuzu ve kişisel potansiyelimizi gerçekleştirme yetimizi öldürüyor. Çünkü biz kadınların kim bilir ne derdi olduğuna fazla odaklanmış durumdayız.
Sessizliğimizi bozarak bu tabuyu da bozmanın zamanı geldi.

1. Menstruasyon yaklaşık 28 günlük bir döngüdür; tıpkı ay döngüsü gibi. Birçoğumuza 5-7 günlük ‘adet’ kanaması öğretilirken, yaklaşık 28 gün boyunca bedenimizin geçirdiği inanılmaz değişimlerden bahsedilmez. Nasıl ay dolunay olana kadar büyüyor ve sonra kendi içine kapanır gibi küçülüyorsa, aynısı size de oluyor.

2. Adet döneminiz bir şeyin sonu değildir. Aslında bir başlangıçtır. Menstruasyon döngünüzün birinci günü (ve birinci aşaması) adet kanamanızın başladığı gün başlar. Kanamanız başladıktan birkaç saat sonra östrojen düzeyiniz yavaş yavaş artacak ve önceki günlerde yaşadığınız ağırlığın ya da ‘PMS’in hafiflediğini hissedeceksiniz. Bu bir salıverme zamanıdır ve artık hayatınızda istemediğiniz şeyleri salıvermek için idealdir; eşyalar, sağlıksız ilişkiler ve sizi aşağı çeken duygular (öfke, pişmanlık, endişe) gibi.

3. Vajinanız vücudunuzun en geçirgen bölümlerinden biridir. Vajinanızın iç kaplaması vücudunuzdaki en emici dokulardan biridir ve bu nedenle tampon kullanıyorsanız bunların beyazlatıcı ve dioksinsiz olması çok önemlidir. EPA’ya göre dioksine maruz kalma konusunda GÜVENLİ BİR ALT SINIR YOKTUR. Bu nedenle tamponlar arasında en güvenlisi %100 organik olanlardır.(Diğer sağlıklı menstruasyon ürünleri burada.)

4. Östrojen= Enerji, Heves ve Dışavurum. Östrojen döneminiz (2. hafta) boyunca östrojen hormonundaki düzenli artış beyninizdeki seratonin düzeyini arttırır ve enerji, heves ve genel olarak iyimser duygularda artış görülür. Döngünüzün ikinci haftasında sözel becerileriniz de yükselir ve sunumlar ve önemli görüşmeler yapmak için ideal bir zamandır.

5. Döngünüz bir kraliçenin emrine tabi olsaydı bu kraliçe ovülasyon olurdu. Ovülasyon yumurtalıklarınızdan birinden minik bir yumurtanın bırakılmasıdır (her döngüde  sıra diğer yumurtalığa geçer). Bu genellikle 12-16. günlerde olur ve bu hamile kalma ihtimalinizin en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönemde insanlara karşı daha fazla cazibe duyarsınız ve buna ister feremonlar ister sağlıklı bir ışıltı deyin, başkaları da sizi her zamankinden daha çekici bulacaklardır!

6. Progesteron içebakışı ve sezgileri arttırır. Ovülasyondan sonra östrojen ve testesterondaki azalmanın ve progesteron artışının etkilerini hissedersiniz. Östrojen ‘gel’ ise progesteron da ‘git’tir. İçe dönme arzunuzu arttırır; ayın küçülmesi gibi. Araştırmalar döngünüzün 3. ve 4. haftalarında beynin sağ yarısında—sezgisel bilme ile ilişkilendirilen bölümde—daha fazla aktivite olduğunu göstermektedir. Daima sezgilerinize güvenin. Ancak döngünüzün ikinci yarısına özellikle dikkat edin!

7. Beslenmeniz döngünüzü derinden etkiler. Döngünüzün her aşamasını iyileştirmek ve fiziksel ve duygusal rahatsızlıkları azaltmak için sağlıklı ve dengeli beslenerek ve vitamin alarak bedeninizi destekleyebilirsiniz. Örneğin özellikle döngünüzün 4. haftasında magnezyum alımınızı arttırırsanız kramplarınızı ciddi düzeyde azaltabilir, döngünüz boyunca düzenli B6 vitamini alımıyla şişkinliği en aza indirebilirsiniz.

8. Deli değilsiniz! Menstruasyon öncesi aşaması (4. hafta) yeni bir döngü başlamadan önceki son günlerdir. Progesteron bu aşamanın tam sonuna kadar artmaya devam eder, ta ki östrojen, testesteron ve progesteron aynı anda dibe vurana kadar. Doğal olan yavaşlama ve içe dönme ihtiyacınızı inkar ederseniz içerleme, bastırılmışlık ve öfke yüzeye çıkar. Çözüm? Kendinize yavaşlama izni verin ve KENDİNİZE iyi bakın.

9. Biraz PMY (pozitif menstruasyon yaklaşımı) çok iş görür! Araştırmalara göre menstruasyon öncesi aşamanın (4. hafta) istenmeyen fiziksel ve duygusal tezahürleri menstruasyon döngünüzle ilgili daha bilgili ve daha olumlu bir yaklaşım geliştirilerek en aza indirilebilmektedir.

Bu önemli mesele hakkında kadınları bilgilendirmek için çalışan çok değerli kadınlar var. Benim favorilerim arasında Vicki Noble, Dr. Christiane Northrup, Dr. Suzanne Gilberg-Lenz, Kristi Meisenbach Boylan ve Miranda Gray sayılabilir.”

Miranda Gray'in kitaplarını okumayı çok istiyorum. Okuyan ve ödünç vermek isteyen var mı?

15.11.13

zumbarayı kitlesel fonluyoruz

İki yıl önce sizlere tanıttığım Ayşegül Güzel'in başlattığı alternatif ekonomi deneyi zaman kumbarası Zumbara'yı bilmeyenimiz kaldı mı? Özetlemek gerekirse Türkiye'nin ilk ve tek zaman bankası ve tüm dünyada zaman bankası ile sosyal ağı birleştiren tek sistem. Bu sayede dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen zaman bankası haline gelen zumbaraya üye olmak için tek koşul ise zamanınızın hekesinki ile eşit değerde olduğuna inanmanız. 

Zumbara kullananlar farketmiştir; sitede bir süredir bazı teknik hatalar var ve bunlar malesef çözülemiyor. Sebebi ise sistemin programlanması için daha önce kaynak sağlayan yatırımcıların çekilmesi, dolayısıyla bu hizmetlerin artık satın alınamaması. Profesyonel olarak karşılanması gereken ve bize tamamen ücretsiz sunulan bu teknik hizmetler için şimdi Zumbara'nın bizim desteğimize ihtiyacı var.

Öncelikli olan finansal destek için bir kitle fonlaması kampanyası başlatıldı. Kampanyanın hedefi 1 ay içinde 9200 TL toplamak. Kitle fonlaması sistemi gereği verilen sürede bu miktar toplanmazsa fonlar destekçilere iade edilecek. O yüzden haydi pamuk eller hem cebe hem de kampanyayı duyurmak için klavyeye!

Kampanyaya 20 TL'den başlayıp istediğiniz kadar katkıda bulunabilir, hem Zumbara'nın ihtiyacı olan maddi kaynağa ulaşmasını sağlayabilir hem de çikolata yapım atölyesinden Haliç turuna çeşit çeşit hediyeler kazanabilirsiniz. Ayrıca Hoppabaz da destekcilere tesadüfi tasarımlarından hediye ediyor.

Bu arada Zumbara facebook sayfasını da takip etmeyi unutmayın çünkü Zumbara sayesinde oluşan muhteşem topluluktan Zumbaraya destek için aşure yapımı gibi daha pekçok sürpriz çıkacağa benziyor.

9.11.13

doğum günümüz

Tam 3 yıl geçmiş, iki kadının bir öğle yemeğinde kafa kafaya verip bir blog açmaya karar vermesinin üzerinden.

Tek kullanımlık pedleri ve tamponları bırakıp menstruasyon kapları kullanmaya başladıktan sonra, "bu mucizeden neden türkiyede kimsenin haberi yok" diyip klavyeye sarıldığımızda, sadece bir ürünü tanıtmakla kalmayıp bu kaplar sayesinde edindiğimiz yeni bakış açısını paylaşmak istemiştik. Yeniden keşfettiğimiz kadınlık durumumuz bize bir mesaj vermişti...dünyayı kurtarabilirdik, hem de her ay, her hafta, her gün. 

Kadınların dünyayı kurtarmak için yapabileceği, hatta bir kısmı da sadece kadınların yapabileceği, bir sürü şey vardı ve kadınlar zaten bir sürü şey yapıyorlardı. Tohum saklıyorlar, salça yapıyorlar, çocuklarını doğayla barış içinde yetiştiriyorlar, ekolojik binalar inşa ediyor, hikaye yazıyor, radyo programı yapıyorlardı. Dünyayı kurtaran kadınlar en başından beri bu işler ve bu kadınlar için bir buluşma noktası olmak istedi, dünyayı kurtaran diğer kadınları bulup buluşturup tanımaya ve size tanıtmaya çalıştı. 3 yıl içinde kadın olmakla ve kadınlarla ilgili 42 tane blog yazısı paylaştı, 69 tane kadın işine link verdi (sol sütundaki dünyayı kurtaran kadınlar listesi), yaklaşık 46 bin kez görüntülendi, 93 tane blog izleyicisi oldu, facebook sayfası 544 kişi tarafından beğenildi...en popüler yazımız şampuansız yaşanır mı? 7080 kere, her ay dünyayı kurtarmamızı sağlayan menstruasyon kapları hakkındaki menstruasyon kabı da neyin nesi? 4342 kere okundu.

Dünyayı kurtaran kadınlar görünüşte iki kadına ait bir blog ama aslında yüzlerceyiz; filiz, seda, dilek, ayşegül, mercan, melda, nihal, emet, burcu, irem ve daha yüzlerce kızkardeşimiz de burada bizimle, bize ilham kaynağı oluyor. Blog yazılarını ise bendeniz ilknurkun yazıyorum...ve 4. yaşımızın mumlarını bugün üflerken bir dilek tutuyorum. Çünkü hayatım boyunca her şeyi hep başkalarıyla birlikte yapmak istedim.

Dünyayı kurtaran kadınlarda adınızla ya da mahlasınızla yayınlanmak üzere dünyayı kurtarmak, dünyayı kurtarmaya çalışmak, bu gezegende kadın olmakla ilgili düşündüklerinizi, yaptıklarınızı, okuduklarınızı, izlediklerinizi, yazdıklarınızı, çizdiklerinizi, konuştuklarınızı, bestelediklerinizi, seslendirdiklerinizi, ördüklerinizi ve diktiklerinizi gönlünüzce paylaşmanızı diliyorum...blogun tasarımı, şekli, şemali ve içeriği ile ilgili fikir ve desteğinizi almak istiyorum...ilk menstruasyonunuzdan orgazma, doğumdan menapoza, kadınlık hallerinizle ilgili bilgi ve deneyimlerinizi merak ediyorum. Burada yayınlanmasını istediğiniz her şeyi ilknur.urkun(at)gmail.com adresine mail atmanız yeterli.

Bu arada doğum günümüz Global Grace Day (Küresel Lütuf Günü) ile aynı günmüş. Tamera Ekoköyü’nde 2005 yılında başlayan ve tüm dünyaya hızla yayılan etkinliğin Türkiye ayağında Gökçe ve Yeliz harika bir etkinlik düzenlemişler. Tameralıların Terra Nova olarak adlandırdığı savaşsız yeni dünyayı birlikte hayal etmek için İstanbul'da Galata Şifahanesi'nde bir araya gelen vizyonerleri ilham dolu ve eğlenceli bir gün bekliyor; bizse bu vizyona bulunduğumuz yerden, zihnimiz ve kalbimizle katkıda bulunuyoruz.

2.11.13

gerçek temizlik: ZehirsizEv

Evet artık zehirsiz hava, zehirsiz su, zehirsiz gıda ve zehirsiz barınak zor bulunuyor. Dünyanın en ücra köşelerinde bile insanın izi kendini çöp, su ya da hava kirliliği olarak gösteriyor. İnsanların yaşam alanı olan şehirler ve evlerimiz ise bu kirliliğin en yoğun olduğu yerler haline geldi. Pencereden giren egzos dumanını ya da musluktan akan sudaki arseniği bir kenara bırakalım;  binaların inşaasında, mobilyalarımızda, boyalarda, verniklerde, halıda, koltuk kumaşında bulunan zehirli maddelere de başka seçeneğimiz olmadığından katlanıyoruz diyelim; ama hemen her gün kendi paramızla gidip satın aldığımız ve evimizi ya da vücudumuzu "temizlemek" için kullandığımız zehirler var ki işte bunların alternatifleri mevcut, ucuz ve kolayca erişilebilir. Ayrıca muhteşem bir kadın bu alternatifleri biriktirmiş, bir site kurmuş ve bunları bize karşılık beklemeden sunuyor. Sizi, ZehirsizEv'le ve daha önce yazdığım Çanakkale ekokadın buluşmasında şahsen tanıyıp çok sevdiğim ZehirsizEv'in hanımı Mercan'la tanıştırmak istiyorum.

Kitap çevirmeni Mercan Uluengin iki çocuk dünyaya getirmiş ve anneliğin verdiği azimle satın aldığı her şeyin etiketini daha da dikkatli bir şekilde okumaya başlamış. Karşılaştığı tablo için ahlanıp vahlanmak yerine alternatif arayışına giren Mercan bulduğu tarifleri not almaya başlamış, sonra da biriken külliyatı internet ortamında paylaşmaya karar vermiş. Sosyal medyada da oldukça aktif olan sitenin takipçi sayısı sürekli artarken bu kıymetli proje ulusal basında da yer bulmaya başladı. TRT Türk'te yayınlanan En Sosyal Programı'nda Mercan'la yapılan söyleşiyi izlemek için tıklayın. Türk Max'de yayınlanan Her Şey Tadında programına konuk olduğu bölüm de burada.

Mercan sitede kendini son derece kısaca tanıtmış ve kendisi hakkında şunları söylüyor:
"Dünyayı kurtarmaya çalışmaz, ama küçük küçük hareketlerin büyük sonuçları olduğuna inanır. Fanatizmden ürker. Çocuklarına tüketerek değil, ânı yaşayarak ve üreterek mutlu olmayı öğretmek ister. Bir şeyi satın almadan önce kırk kez düşünür. Gereksiz çöp üretmekten nefret eder. Kullan-at’a değil, yeniden-yeniden-kullan’a inanır. Yapay malzemelerden hoşlanmaz. Hep daha az şeyle yaşamanın hayalini kurar; henüz bunu başaramamıştır."

Tabii bize göre Mercan her gün yeniden dünyayı kurtarıyor zaten. Zehirsiz Ev sitesine girdiğinizde ev temizliği, kişisel bakım, hayvan bakımı, anne-çocuk, gıda ve sağlıkla ilgili yapması birbirinden kolay ve maliyeti son derece düşük yüzlerce zehirsiz tarif bulacaksınız Hatta siz de kendi tariflerinizi siteye gönderebilirsiniz. Ayrıca yine zehirsiz yaşam konusunda haberler ve Mercan'ın yorumları da takip edilesi. Dünyayı Kurtaran Kadınlar'da tüm zamanların en popüler yazısı zehirsiz şampuanlarla ilgili olduğu için ZehirsizEv'e hepinizin bayılacağını düşünüyorum.

Ve işte benim sürekli kullandığım favori tarifim: http://www.zehirsizev.com/ev/camasir-deterjani/
ve sitedeki haber/yazılar arasından favorim: http://www.zehirsizev.com/ev/camasir/kotunuzu-15-ay-yikamadan-giyer-miydiniz/

Popüler Yayınlar